muhabbet

Kim Bu Evdeki Psikolog?

İsmim Nuray Öner-Gücin, bloğumun isminden de anlaşılacağı gibi psikoloğum. Peki neden evdeyim? En iyisi en baştan anlatayım.

Ortaokul yıllarından beri psikolog olmak istemiştim, o yıllarda psikolog ne iş yapar bildiğimden değil de, hatırlayanlar olacaktır Berna Laçin ve Tardu Flordun‘un  bir dizisi vardı: Evdeki Yabancı! (Yok yok, o kadar da etkilenmedim diziden, sayfamla isim benzerliği tamamen tesadüf! ) Heh, işte o dizide Berna Laçin psikologdu, hatırladınız mı? Psikolog olmasından öte, kendi ayakları üzerinde duran, özgür, hayattan keyif alan falan bir karakterdi. Ben de baktım, güzel meslek, havalı meslek! İşte böyle, ortaokulda başladı psikolog olma hayalim. Lisede de daha sağlamlaşarak devam etti psikoloji okuma isteğim.

Lisans yıllarım çok çok güzel geçti fakat son yıla geldiğimde baktım Psikoloji lisans mezuniyeti ile bir Berna Laçin olunmuyor (swh), yüksek lisans yapmaya karar verdim. Klinik psikoloji alanında yüksek lisansımı tamamlamadan araya bir de evlilik sıkıştırdım. Lise yıllarından beri sevgilim, Taha ile evlendik. Daha sonra ise doktora eğitimime başladım, hala da tez yazıyorum. (Bazen öğrencilik insanın peşinden gelen bir lanet olabiliyor!)

Yüksek lisans bittikten sonra tam da hayal ettiğim gibi terapist olmuştum! Hem meslektaşım hem dostum Ayşenur ile birlikte yaşımıza göre yatırımın büyüğünü yaptık ve kendimize Nişantaşı’nda bir psikoterapi merkezi açtık. 4 yıl boyunca kendi ofisimizde danışanlarımızı gördük, tam da hayal ettiğimiz gibiydi her şey. Derken ikimiz de aynı aylarda hamile olduğumuzu öğrendik. “Ofis ne olacaktı? Bebekler doğduktan ne kadar zaman sonra işe dönebilecektik? Bir yandan danışanlarımız devam ediyordu, terapi süreçleri yarım mı kalacaktı?” gibi sorularla uğraşırken online terapi ile tanıştım. Araştırmalarda sık sık okuyordum fakat henüz kendim deneyimlememiştim. Hamilelik ve doğum süreci mesleğimde de yepyeni bir kapı açtı. Tam işimizin başına geri dönme kıvamlarına gelmiştik ki kader ağlarını ördü ve Ayşenur kısa süre önce Bursa’ya yerleşmeye karar vermişken benim için de yurtdışına taşınma macerası başladı.

Böylece, 2017 Eylül ayında Taha’nın kariyeri için harika bir fırsat olacağını düşündüğümüz için İtalya’ya taşındık. Ofisimi devrettiğim için buruk hissediyordum fakat bir yandan da kızım Aylin’i kendim büyüteceğim için çok seviniyordum. Hem de yazılacak bir doktora tezi beni bekliyordu, fırsat bulursam İtalyanca öğrenmek de güzel bir deneyim olacaktı.

2018 Ağustos ayına geldik. 10 aydır İtalya’da yaşayan, kızı Aylin’le günün çoğunluğunda birebir vakit geçiren, online terapilere devam eden ve hala doktora tezi üzerinde çalışan psikolog anne olarak karşınızdayım! Blog macerası nereden çıktı diyecek olursanız onu bir sonraki yazımda anlatacağım.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir