Ebeveynlik

Bebeğini Giy!

Bebeğini giymek (babywearing) aslında son yılların icadı değil. Özellikle kırsalda yaşayan kadınlar yüzyıllardır bebeklerini giyiyorlar. Afrika’da çok yaygın, Karadeniz’de de kadınlar bebeklerini sırtlarına bağlıyorlar. Bu kadınların bir bildikleri var elbette! Bebek var diye hayattan ve hareketten kopmamak. 

Slingler, kangurular son dönemde oldukça popülerleşti. Ben de Aylin’i uzun süre aktif olarak kanguruda taşıdım. Birçok da faydasını gördüm. Çevremde doğuma hazırlanan veya yenidoğum yapmış annelere ilk tavsiyelerimden biri iyi bir taşıyıcı almaları oluyor. Anneliğimin ilk aylarında iyi hissetmemin en büyük sebeplerinden biri Aylin’i kanguruya koyup özgürce dışarıya çıkabilmekti. Bu yüzden annenin psikolojik iyiliğine katkısı başta olmak üzere, bence faydaları saymakla bitmez. Yine de bu yazıda saymaya çalışacağım. 

Yenidoğan Bebeğin Dünyaya Adaptasyonunu Kolaylaştırır

En önemlisi, ilk 3 ayda bebeğinizin dünyaya adaptasyonunu kolaylaştırması. Anne karnında 9 ay boyunca ılık bir suyun içinde, sıkışık ortamda, annenin günlük hareketleri ile devamlı salınmaya alışan bebek birden bire hareketsiz kaldığında ve sırtüstü yatırıldığında kendini güvende hissedemez.

Bu yüzden ilk üç ayı kolaylaştıracak birtakım yöntemler kullanmanız gerek. Bebeği kucağınızda taşımak ve yarım kundak şeklinde sararak sarmalanmış hissetmesini sağlamak, ten tene temas bu yöntemlerden bazıları. 

Bebeğinizi Daha Konforlu ve Sağlıklı Taşımanızı Sağlar

Tabii bebek giymek meselesi 3 ay ile sınırlı değil. Her bebek genellikle 2 yaşa kadar zaman zaman kucağa alınmak istiyor. 2-4 yaş arasında da yorulduklarında, sıkıldıklarında, küçük bir bebek görüp kıskandıklarında yeniden anne-baba kucağına ihtiyaç duyabiliyorlar. Bu yüzden hem bebek ölçüsünde hem de toddler ölçüsünde kangurular üretiliyor.

Bebek belli bir ağırlığı geçince kucakta taşımak da zorlaşıyor. Öylece kucağımıza alıverdiğimizde farkında olmadan belin tek bir tarafına yük binecek şekilde ve kambur pozisyonda duruyoruz. Bu da zamanla bel ve sırt ağrılarına yol açıyor. Ergonomik bir taşıyıcı, yükü omuz, bel ve sırtınıza eşit oranda dağıttığı için sizin sağlığınız için çok daha uygun. Aynı zamanda, yük dağıldığından bebeği olduğundan daha hafif algılıyorsunuz. 

Günlük İşleri Daha Kolay Yapmanızı Sağlar

Bebeği giymenin bir diğer faydası ise, annenin bebeğini giyerek neredeyse her işini (duş ve tuvalet hariç tabii, bunlar için çözüm henüz üretilmedi) yapabilmesi. 

Özellikle 6. aydan sonra sırtta taşıma özelliği devreye girdiğinde inanılmaz özgürleşmiş hissettiğimi hatırlıyorum. Hem bebek anne ile birlikte hareket ettiği için etrafı keşfetmekten mutlu oluyor, hem de siz her işinizi yapabiliyorsunuz! 

Bebeğin Sosyal ve Duygusal Gelişimine Katkı Sağlar

Annenin kucağında olmak, sarmalanmak, bolca ten teması ve göz teması kurmak, eğer ihtiyacın olursa yanında olduğunu bilmek… Bunlar anne bebek arasında güvenli bağ inşaa edilirken olmazsa olmazlar aslında. Bir bebeğin ilk aylarındaki sosyal duygusal ihtiyaçların birçoğunu bebeğinizi giyerek giderebilirsiniz. 

Her İstediğinde Bebekleri Kucağa Alacak Mıyız?

Bebekler kucağımıza gelmek istiyorlarsa buna ihtiyaç duyuyorlar demektir. İhtiyaç, doyurulmadıkça yok olmaz. Yani siz bebeğinizi kucağınıza almıyorsunuz diye, o kendi kendine yetebilen bir birey haline gelmez. Tam tersi, bazı anlarda hissetmek istediği temas ve güven ihtiyacı doyurulmamış olur. Doyurulmadıkça bebek size daha çok “yapışmaya” ve daha çok kucak istemeye başlar. Böylece zamanla bu konudan bunalmaya başlarsınız.

Öte yandan, bebekliğinden beri sling veya kanguru ile taşınan bebekler genellikle yürümeye başladıklarında kucakta olmak istemezler ve hareket özgürlüğünün tadını çıkarırlar. Sadece yorulduklarında veya anlık duygusal ihtiyaçları doğrultusunda yeniden kucak isterler. Bu yüzden, bebeğinizi o istediği müddetçe kucağınıza almaktan endişe etmeyin. Elbette, sizi fiziksel olarak zorluyorsa ve artık 2 yaşını aşmış bir çocuktan bahsediyorsak onunla “yorulduğunuz için artık taşıyamayacağınızı” konuşabilirsiniz. Fakat, fiziksel bir engeliniz yoksa zihninizden geçen “acaba alışır mı, ömür boyu bana yapışır mı?” düşünceleri çocuğunuzu doya doya taşımanıza engel olmasın.

2 yaşını aştıktan sonra Aylin’i kanguruda taşırken çok zorlanmaya başladım çünkü hem boyu uzadı hem kilosu benim için fazla ağırlaştı. Bu yüzden de Toddler beden kanguru almadım. Eğer benim gibi “petite” bir anneyseniz (minyon derdim ama havalı değil!) toddler beden kanguru pek kolay iş değil. Fakat normal beden anneler için olmazsa olmaz bence. Çünkü Aylin biraz yürüyüp her defasında kucağa gelmek istiyor ve hep şuna benzer pazarlıklar yapıyoruz: “Seni kucağıma alabilirim fakat belim acımasın diye oturmam gerek. Yürürken kucağıma alamam.” Genellikle kabul ediyor ve biraz kucakta oturup bebek arabasında veya yürüyerek yola devam ediyor. 

İlk Aylar Kanguru Mu Sling Mi?

Bebekle ilgili her meselede olduğu gibi kanguru/sling meselesi de karışık! Çok fazla marka ve model var. Wrap sling mi halka sling mi? Sling alacaksak kanguruya ne gerek var? Yenidoğandan itibaren kullanılabilir kanguru alsak da sling alacak mıyız? gibi sorular, sorular, sorularımız…

Esnek sling, pamuklu kumaşı sayesinde ilk aylarında bebeği sarıp sarmalaması bakımından en çok tercih edilen taşıma şekli oluyor. En baştan slingi doğru takmak ve bebeği yerleştirmek zor gibi gözükse de zamanla eliniz hızlanacaktır. Wrap sling nedir, nasıl takılır merak edenler için buraya bir link bırakıyorum. 

Aylin, Temmuz ayında doğduğu için ben sling kullanamadım. Hava inanılmaz sıcaktı (bir de lohusalık var tabii), slingi kat kat sarınmak bana iyi bir fikir gibi gözükmedi. Fakat çevremde o kadar çok anne sling kullandı ve aylar boyu slingleri ile aşk yaşadılar ki, benim de resmen içimde ukde kaldı!

Yaz aylarında doğan bebekler için sling yerine, yenidoğandan itibaren kullanılabilen kanguruları tercih edebilirsiniz. Biz ilk aylardan itibaren Boba 4G kanguru kullandık ve çok memnun kaldık.

Boba 4G kanvas kumaştan üretilen kangurulardan, bazı kangurular ise dokuma kumaştan üretiliyor. Dokuma kangurular, yumuşak dokusu ile bebeği daha iyi sarıyor; kanvas ise daha sert bir yapıya sahip fakat ağırlığı size çok çok az hissettiriyor. Yani eğer bebeğiniz henüz ağırlaşmadan kanguru kullanacaksanız dokuma, bebeğiniz ağırlaştığında da kullanacaksanız kanvas almanızı tavsiye ederim. Ben dokuma kanguru fikri ile Boba’yı aldıktan aylar sonra tanıştım ve Aylin çoktan büyümüştü bile. Alın size bir ukde daha!

Kısacası, yenidoğan dönemde sling, bebek ölçüsünde dokuma kanguru, toddler ölçüde ise kanvas kanguru kullanmak bence en ideali. “Ne yaptın yahu, bu ne biçim bir masraf kapısı!” demeyin, çünkü kanguru/sling dünyasında ikinci el piyasa çok zengin. Dolayısıyla her defasında elinizdekini satıp sizin için daha konforlusuna geçebilirsiniz. Facebook’ta Babywearing Türkiye sayfasını takip ederseniz eğer, birçok annenin tam da böyle yaptığını göreceksiniz.

Bir Kangurunun Ergonomik Olduğu Nasıl Anlaşılır?

Hangi marka/model kanguru alırsanız alın ergonomik olması çok önemli. Maalesef, Chicco, Babybjörn, Stokke gibi çok büyük markaların kanguruları da ergonomik olmayabiliyor. O yüzden kanguru alırken markasına değil ergonomik olup olmadığına bakmakta fayda var.

*Bebeğin anatomisi için en uygun taşıma şekli, taşıma esnasında bacaklarının M şeklinde durması.

*Anne için bel ve omuz desteği bulunması da ergonomik bir kangurunun olmazsa olmazlarından.

*Yine bazı ergonomik kangurular (en meşhuru Ergobaby 360) bebeğin öne bakar pozisyonda taşınmasına imkan sağlıyor. Fakat bu taşıma şekli bebeğin omurgası için ergonomik kabul edilmiyor. Bu yüzden maksimum 20 dakika süre ile öne bakar pozisyonda taşınabileceğine  dair uyarıları dikkate almakta fayda var.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir