-
İtalya’ya Taşınalı Bir Yıl Olmuş!
Aylin 26 aylık. Geçtiğimiz 26 ay boyunca temel bakım vereni bendim. Bu iki yıllık sürecin tam bir yılı ise yeni taşındığımız, dilini bilmediğimiz, kültürünü tanımadığımız bir ülkede geçti. Özellikle bu son bir yıl boyunca hayatımız çok değişti. Bir düzen bozduk, yeni bir düzen kurduk. Sosyal destek olmadan, annelerimizden, ailelerimizden, arkadaşlarımızdan uzak çocuk büyütme deneyimini Taha ile birlikte yaşadık, yaşıyoruz. Bazıları için zor, bazıları için daha kolay, bazıları için zaten olması gereken, bazıları için imkansız bir hayal… Bilmiyorum. Benim için en baştan “tabii ki kendimiz bakabiliriz çocuğumuza” saflığında başlayan, süreçte yalpalamalarımın da olduğu, zihnen ve bedenen çok yorulduğum, aynı zamanda inanılmaz öğretici bir zaman dilimiydi. Şunu kesin olarak söyleyebilirim ki hiç…
-
Giyimde Sadeleşme
Şu hayatta en çok vakit harcadığımız şeylerden biri de giyinmek! Ben uzun yıllardır giyimde sadeleşmeye çalışıyorum. Minimalizmle tanışma hikayemi anlattığım yazımda da bahsettiğim gibi henüz üniversite yıllarımda Kuzey Avrupa kültürü ile tanışmamın etkisi çok büyük oldu. Henüz okumadıysanız, önce o yazıya buradan buyrun! Üniversite yıllarımda oldukça az kıyafet ile yaşamaya alışmıştım, fakat daha sonra çalışma hayatına adım atmam ve evlenmem ile birlikte içinde bulunduğum roller değişti. Bu rollere uygun kıyafetlerim ise hiç yoktu! Bu yüzden benim için alışveriş yapma, kendi tarzını arama, çok beğenip satın alma, satın alıp kullanmama dönemi yeniden başladı. Bir iki yıl bocalamanın ardından bir gün Project 333 bloguna denk geldim. Böylece benim için yeniden kıyafetlerimi azaltma, daha…
-
Benim Minimalizm Hikayem
Minimalizm, az ile daha mutlu yaşamak. Benim minimalizm hikayem 2010 yılında başladı. Henüz lisans öğrencisi iken Erasmus değişim programına katılmaya karar vermiştim. Kuzey kültürünü oldum olası merak ettiğim için Helsinki tercihimin ilk sırasındaydı. İyi ki de merak etmişim, Kuzey’in hayatıma dokunuşu çok şey değiştirdi. Orada yaşamaya başladığımda ilk dikkatimi çeken şeylerden biri, insanların dış görünüşlerine neredeyse hiç dikkat etmemeleriydi. Paspal görünmekten söz etmiyorum, sadelik ve rahatlıktan söz ediyorum. Günlük yaşamda insanlarda neredeyse hiç takı yok, makyaj yok, üzerlerinde işe yaramayan gereksiz aksesuarlar yok, kimsenin bir başkasının nasıl göründüğünde gözü de yok! Konuşurken tepeden tırnağa süzmek yok, karşındakinin gözünün içine bakmak var. Yaşadıkları ağır kış şartları da giyim konusunda rahat olmalarını etkiliyor…
-
Bebeğini Giy!
Bebeğini giymek (babywearing) aslında son yılların icadı değil. Özellikle kırsalda yaşayan kadınlar yüzyıllardır bebeklerini giyiyorlar. Afrika’da çok yaygın, Karadeniz’de de kadınlar bebeklerini sırtlarına bağlıyorlar. Bu kadınların bir bildikleri var elbette! Bebek var diye hayattan ve hareketten kopmamak. Slingler, kangurular son dönemde oldukça popülerleşti. Ben de Aylin’i uzun süre aktif olarak kanguruda taşıdım. Birçok da faydasını gördüm. Çevremde doğuma hazırlanan veya yenidoğum yapmış annelere ilk tavsiyelerimden biri iyi bir taşıyıcı almaları oluyor. Anneliğimin ilk aylarında iyi hissetmemin en büyük sebeplerinden biri Aylin’i kanguruya koyup özgürce dışarıya çıkabilmekti. Bu yüzden annenin psikolojik iyiliğine katkısı başta olmak üzere, bence faydaları saymakla bitmez. Yine de bu yazıda saymaya çalışacağım. Yenidoğan Bebeğin Dünyaya Adaptasyonunu Kolaylaştırır En…
-
0-6 Ay Arası Doğru Oyuncak Seçimi
Henüz bebeğin dünyaya gelmedi. Ona kavuşacağın günü ve oynayacağınız oyunları hayal ediyorsun. Biliyorum, bebek mağazalarında gördüğün bazı oyuncaklar çok sevimli geliyor ama tam olarak ne alacağını bilmediğin için de elin almaya gitmiyor. Alsam bu oyuncakla oynar mı? Ben beğendim ama bebeğim de beğenir mi? Doğduktan sonra kendisi mi seçse daha iyi? Ne zaman aklı bu oyuncaklarla oynamaya erer? Bazı uzmanlar da hiç oyuncak almayın diyordu sanki?! Öncelikle, bu konu ile ilgili birkaç görüşümden bahsedeyim, 1. Bebeklerinizi çok sayıda oyuncağa aynı anda maruz bırakmayın. Bu, zamanla uzaması gereken dikkat sürdürme süresinin yeteri kadar gelişmemesine yol açacaktır. Aynı anda etrafta 2-3 oyuncak bulunması yeterli. 2. Özellikle ilk bir yaş için ışıklı, müzikli, bebeği…
-
Bebekle Yurtdışında Yaşamak
Yurtdışında yaşamaya karar verdiğimizde henüz Aylin birkaç aylıktı. Taşınma kararını vermek ve nihayetinde taşınmak elbette kolay olmadı, bu süreçle ilgili detaylı yazımı buradan okuyabilirsiniz. Aslında Aylin’e gün boyunca yalnız bakım verecek olmak taşınmadan önce en çok kaygılandığım kısımdı. Oldukça gerçekçi de bir kaygıydı. Trieste’de İstanbul’daki gibi eve yardımcı gelmeyecek, sıkıştığımda annelerden yardım alamayacaktım. Aynı zamanda danışanlarımı gördüğüm bir kliniğim de olmayacak veya ders vermek için üniversiteye de gitmeyecektim. Trieste’de beni hem tam zamanlı annelik, hem de tam zamanlı ev içi emekçilik bekliyordu. Bu da haliyle gözümü çok korkutuyordu! “Altından kalkabilecek miyim? Çok bunalırsam kızımla ilişkimi etkiler mi? Ya beceremezsem? Bir süre çalışamayacağım fikrine alışabilecek miyim?” gibi bir sürü sorular… Fakat…
-
Hamileyken Okuduğum 10 Kitap
Hamilelik ile birlikte, insan ebeveynlikle ilgili hiçbir şey bilmediğini fark ediyor. Bir de hamile olduğunuzu öğrenen her kafadan bir ses çıkıyor! “ “Bari birkaç kitap mı okusam?” dediğinizde bazı deneyimli ebeveynler “Annelik kitaplardan öğrenilmez!” derken bazıları da “Doğuma kadar ne okusan kâr!” diyor. Bu iki öneri de aslında temelde şunu söylüyor: “Seni doğumdan sonra çok zor günler bekliyor! Bunlar daha iyi günlerin!” Hal böyle olunca, anne babalığa dair kaygı arttıkça artıyor. Ben aslında iki görüşe de katılmıyorum. Özellikle “Annelik kitaplardan öğrenilmez.” inancına kesinlikle karşıyım. Elbette annelik tümüyle kitaplardan öğrenilecek iş değil ama kitaplardan öğrenecek çok ama çok şeyimiz olduğunu düşünüyorum. Psikoterapist olduktan sonra bunu daha da iyi anladım! Bilmeden istemeden, tamamen…
-
Hamilelikte Beslenme
Hamilelikte doktorunuzu seçip ilk randevunuza gittiğinizde, eğer her şey yolunda ise, doktordan da duyacağınız ilk cümleler hamilelikte beslenme düzeninin önemi ile ilgili olacaktır. Hamilelikte içerik olarak zengin gıdalarla beslenmek hem bebek hem de anne sağlığı için çok önemli. Protein, kalsiyum, vitamin/mineraller ve karbonhidrat alımını dengelemek, sık sık balık tüketmek ve bol su içmek bu dönemde doğru beslenmek için yapılması gereken temel şeyler. Bu dönemde nasıl beslenmeniz gerektiği ile ilgili kafa karışıklığı yaşıyorsanız benim gibi kitaplardan yardım alabilirsiniz. Gebeliğimin ilk haftalarında beslenme ile ilgili kitap almaya gittiğimde hamilelikte beslenme ile ilgili yazılmış bir sürü kitap olduğunu gördüm. Hamilelikte taşdevri diyeti, hamilelikte vegan beslenme, hamilelikte Karatay diyeti… Benim tercihim ve size tavsiyem daha…
-
Bebekle Yurtdışına Taşınma Kararı
Taha’nın mesleği gereği (mühendis) her zaman yurtdışında bir süre çalışıp deneyim kazanma hayali vardı. Ben de lisans öğrencisiyken Erasmus değişim programı ile Helsinki’de bir dönem okumuş ve Kuzey Avrupa refahını ucundan tatmıştım. Bu sebeple, bir süre gidip Avrupa’da yaşamak benim de hoşuma giden bir fikirdi. Evlendiğimiz günden beri ara ara doktora pozisyonlarına, iş imkanlarına falan bakıyor ama bir yandan tüm bu değişiklikler zor geldiği için bu fikri hep erteliyorduk. İkimiz de üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışıyorduk, evimiz, arabamız, kurulu düzenimiz vardı. Peki, kurulu düzenin ve ailelerimizle aynı şehirde yaşamanın keyfini sürmek varken ne oldu da Aylin doğduktan 1 sene sonra taşınma kararı aldık? Aylin 2016 yılı Temmuz ayında doğdu. O dönem Türkiye’de…
-
Emzirme Psikolojisi
Hamilelik boyunca anne adayı olarak bebeğimizi kucağımıza alacağımız zamanla ilgili hayaller kuruyoruz. Hepimizin zihninde anneliğe dair bir sürü atıf var. Bu atıfların bazıları bizim kişiliğimizle ilgili, bazıları da çevremizde gördüğümüz annelerden ve kendi ebeveynlerimizden geliyor. Doğum sonrasına dair en bilinmez şey ise, emzirme. “Bebeğim doğacak ve mememle arasında bir ilişki olacak. Peki ben bu muhtemel ilişkiye nasıl bakıyorum? Benim için emzirmeyi hayal etmek nasıl bir şey? Şimdiye kadar aynı zamanda cinsel bir organ olarak kodladığım memelerimin bir besin aracına dönüşmesi nasıl bir his? Emzirme fikri hoşuma mı gidiyor yoksa beni iğrendiriyor mu? Memelerimin çok mu sarkacak? İçten içe bebeğim emmesin mi istiyorum? Sonra da böyle düşündüğüm için suçluluk mu duyuyorum?…